ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ, ŞANLIURFA’DA TEMEL ATMA TÖRENİNE KATILDI

BAKAN TUNÇ: DEPREM BÖLGESİNDE YARGI HİZMETLERİNİN AKSAMADAN DEVAM ETMESİ İÇİN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALDIK

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, deprem bölgesinde artan iş yükünü karşılayabilmek için hâkim savcı ataması yaptıklarını belirterek “11 ilimizde 99 adli, 21 idari olmak üzere toplam 120 ilk derece mahkemesinin kurulmasını sağladık. Deprem bölgesindeki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesinin tedbirlerini almaya çalıştık.” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Şanlıurfa Adalet Sarayı Ek Hizmet Binası Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Peygamberler şehri” diye tanımladığı Şanlıurfa’da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

İnşaatı kısa sürede bitirmeyi planladıklarını ifade eden Bakan Tunç, “Şanlıurfalı hemşehrilerimiz, adalet hizmetinden daha etkin ve verimli şekilde yararlanabilmesi için çok güzel imkanlara sahip olacak. Duruşma salonları, hakim-savcı odaları, otoparkı ve teknolojik imkanlarıyla aslında ek bina değil, ana binanın temelini atıyoruz. İnşallah 700 gün gibi 2 yıllık sürede, müteahhit firma biraz daha gayret gösterirse Sayın Cumhurbaşkanı’mızın destekleriyle ödenek problemi de olmadan Şanlıurfa’ya bu güzel eseri kazandırmanın gayreti içerisinde olacağız.” diye konuştu.

Bakan Tunç, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinden Şanlıurfa’nın da etkilendiğini hatırlatarak “Deprem anından itibaren devletimizin tüm kurumları teyakkuza geçti, arama kurtarma çalışmaları ve sonrasında da yaraların sarılması, hasarların giderilmesiyle ilgili büyük bir mücadele başlattık. Bu mücadeleye taviz vermeden devam ediyoruz. Kabinemizin birinci önceliği deprem bölgesini bir an önce ayağa kaldırmak, vatandaşlarımızı kalıcı konutlarına yerleştirmek ve hasar gören kamu binalarını da bir an önce hizmete sunmak. Bunun çabası içerisindeyiz.” ifadelerini kullandı.

Başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere tüm bakanlıkların üstüne düşeni yapmaya çalıştığını ifade eden Bakan Tunç, Adalet Bakanlığı olarak depremin ilk anından itibaren önemli çalışmalar yaptıklarına dikkati çekerek şöyle konuştu:

“Bakanlık olarak kriz merkezi oluşurduk. Türkiye’nin değişik illerinden yaklaşık 1000 hakim-savcıyı deprem bölgesine naklettik. Yine aralarında mimar, mühendislerden oluşan 1000’e yakın bilirkişiyi deprem bölgesinde yıkılan binalardaki hasar tespit çalışmalarıyla ilgili özellikle delillerin toplanması gibi bir çok çalışmayı yürüttük. Ayrıca Ceza İnfaz Kurumu personelinin arama kurtarma çalışmalarında ve 41 can kurtarıldı.”

15 ADLİYE AĞIR HASAR GÖRDÜ

Depremde diğer kamu binalarında olduğu gibi adalet binalarında da hasarlar oluştuğunu belirten Adalet Bakanı Tunç, şöyle devam etti:

“15 adliyemiz ağır hasar gördü. Malatya, Besni, şimdi Şanlıurfa’da inşaatlara başladık. Hükümet binaları içerisindeki adliye saraylarımızın da inşaatına İçişleri Bakanlığımızla birlikte yürüttüğümüz projeler var. Yıkılan cezaevlerinin de yapımına başladık, 12 cezaevimiz hasar görmüştü, 12 bin mahkûmu başka yerlere nakletmiştik. Şimdi onların da yapım çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Diğer yandan ceza soruşturmaları devam ediyor. Kusuru olanlar hakkında, yıkılan binalarda geçmişten kaynaklanan kusur nedeniyle ceza soruşturmaları yürütülmeye devam ediyor, davalar şu anda açıldı, açılmaya da devam ediyor. Bilirkişi incelemeleri de bu kapsamda devam ediyor. Yine hasar tespitine yönelik idari yargıda dava yoğunluğu oldu. Özellikle yargı hizmetlerinin aksamaması için önemli tedbirler aldık. TBMM ve milletvekillerimize teşekkür ediyoruz. İdari yargılama usulünde yapılan kanun değişikliğiyle buradaki yargı süreçlerini aksamadan daha hızlı bir şekilde sonuçlandırılmasıyla ilgili kanun değişikliği yapıldı. Kanun değişikliği çerçevesi içerisinde de yargı hizmetlerimiz hızlı bir şekilde devam ediyor.”

Deprem sonrasında yargının aksamaması için önemli tedbirler aldıklarını ifade eden Bakan Tunç, “Bugüne kadar deprem bölgesinde idari yargıda 48 bin 226 karar verildi. 14 bin 652 binanın hasarlı olmadığı ve yıkılmaması gerektiğine karar verildi. Yani 14 bin binayı 10’ar bağımsız bölümden hesaplarsak 140 bin daire demek. Dolayısıyla idari yargıda özellikle bilirkişi incelemeleri sonrasında yıkılmaması gereken binanın yıkım kararının iptal edilmesi ve vatandaşlarımızın bu anlamdaki taleplerinin yargı kararıyla sağlıklı bir karara kavuşması da önemliydi.” diye konuştu.

BÖLGEYE YAPILAN ATAMALAR

Bakan Tunç, yargıda artan iş yükünü karşılayabilmek için de yeni mahkemelerin kurulmasını sağladıklarını belirterek şöyle devam etti:

“11 ilimizde 99 adli, 21 idari olmak üzere toplam 120 ilk derece mahkemesinin kurulmasını sağladık. 11 ilimizi kapsayan bu bölgede 4 adli, 2 idari olmak üzere 6 istinaf dairesinin açılmasını sağladık. Şanlıurfa’da 2024 yılında merkezde 40, Viranşehir’de 15, Siverek’te 12, Birecik’te 8, Suruç’ta 7, Ceylanpınar’da 5, Akçakale ve Harran’da 4’er, Bozova, Halfeti ve Hilvan’da birer olmak üzere toplam 98 yeni mahkeme kurarak, yeni hakim ve savcılarımızın atamalarını gerçekleştirerek yargı hizmetlerinin aksamada daha etkin bir şekilde yürütülmesiyle ilgili olarak tedbirlerimizi aldık. Depremin etkilendiği 11 ilde idari yargıda 47 ilave hakim ataması yaptık. Yüzde 26 artışla hakim sayısını 226’ya çıkardık. Adli yargıda da 164 ilave hakim savcı ataması gerçekleştirerek, hakim savcı sayısını 2 bin 621’e çıkararak deprem bölgesindeki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesinin tedbirlerini almaya çalıştık.”

Yatırımlar hakkında bilgi veren Bakan Tunç, deprem bölgesinde 24 adalet hizmet binası, 14 ceza infaz kurumu ve denetimli serbestlik binası ile 39 ayrı yerde 2 bin 304 adliye konutunun 2024 yatırım programına aldıklarını ve bunların bir kısmının yapımına başladıklarını kaydetti.

Adaletin insan hakkını, onurunu korumak olduğunu ifade eden Bakan Tunç, adaletin gecikmeden tesis edilmesi gerektiğini ve bu anlamda Türkiye’nin son 22-23 yılda çok önemli mesafeler aldığını ekledi.

YENİ ANAYASA İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR

Yargı alanında büyük reformlara imza attıklarını kaydeden Bakan Tunç, şunları aktardı:

“Milletimizin onayıyla Anayasa’mızda yaptığımız kısmi değişikliklerle de olsa Anayasa’nın vesayetçi ruhunu ortadan kaldırmaya yönelik önemli reformları milletimizin isteğiyle hayata geçirdik. Anayasa’mızda temel hak ve özgürlükleri güçlendiren, kadın ve çocuk haklarıyla ilgili, şehitlerimizin, gazilerimizin haklarıyla ilgili önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. Özgürlükleri kısıtlayan bütün uygulamaları kaldırdık. Milletimizin onayıyla ülkemizin demokrasi standartlarını daha da yükselttik. Bununla yetinmiyoruz, Türkiye yüzyılının başlangıcında ikinci yüzyıla başlarken Türkiye’nin tamamen vesayetçi ruhtan arındırmaya çalıştığımız ancak hala maddeler arasındaki yeknesaklığın bozulması nedeniyle birtakım tartışmalara neden olan darbe anayasasından kurtularak yeni, demokratik, sivil, katılımcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan, bireyin haklarını net bir şekilde ortaya koyan, devletin görevlerini net bir şekilde belirleyen demokratik bir anayasaya kavuşmamız önemli. Bu milletimize olan borcumuz bizim. İnşallah bu büyük reformu önümüzdeki günlerde, önümüzdeki yıllarda TBMM’de siyasi partilerimizin uzlaşmasıyla bu gerçekleşir. Bütün temennimiz bu ve ülkemiz demokratik yeni sivil bir anayasaya kavuşur ve Türkiye yüzyılının başlangıcında milletimizin başlangıcında milletimize olan borcumuzu da ödemiş oluruz.”

ADLİYE BİNALARINDAKİ FİZİKİ ŞARTLARIN DEĞİŞİMİ

Adliye binaları kapsamında 2002’den bu yana önemli mesafeler kat edildiğini ifade eden Bakan Tunç, konuşmasını şöyle bitirdi:

“78 müstakil adliye binası vardı. Köhne binalarda, merdiven altında duruşmalar yapılırdı. Tüm bunlardan ülkemiz kurtuldu, modern binalarda, adliyenin vakarına yakışır hizmet binalarına kavuştu. Bugün müstakil 366 yeni adalet binamız oldu. Metrekare olarak baktığımızda sadece 569 bin olan kapalı alan, bugün 6 milyon metrekareyi aşmış durumda. 2002’de 3 bin 581 olan mahkeme sayısını yüzde 100’a yakın bir artışla 7 bin 133’e çıkardık. İdari yargıda da yüzde 53 artış sağladık. Yargı teşkilatımızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Yargının çabuk işlemesi ve herkesin hakkına çabuk kavuşması lazım. Bu anlamda özellikle son yıllarda önemli adımlar attık. Hem hakim-savcı sayımızı arttırmanın gayreti içerisindeyiz hem de daha nitelikli olmaları için uygulamalar başlattık. Hukuk fakültesini bitirenler hemen avukatlık sınavına başlayamayacak. 29 Eylül’de ilk sınavı yapacağız, hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanan kardeşlerimiz avukatlık stajına başlayabilecek. Yine bu sınavı kazananlar hakim-savcı sınavına katılabilecek.”